HEMŞİRE
Her akşam herkes evinin yolcusu,
Serviste ben kalacağım sadece.
Gözlerimde üç gecenin uykusu…
Anne, yine nöbetteyim bu gece.
Mustafa Soner Acar
25.09.2005
Her akşam herkes evinin yolcusu,
Serviste ben kalacağım sadece.
Gözlerimde üç gecenin uykusu…
Anne, yine nöbetteyim bu gece.
Mustafa Soner Acar
25.09.2005
Seneler sonra der misin,
“Bir saf çocuk vardı,
Çok koşmuştu peşimden.
Sonra yoruldu herhalde.
Ne hali varsa görsün!”
Yorgunluğumu asla anlama.
Bana hiiç acıma.
“Oh olsun” de gitsin.
Yeter ki hatırla.
Mustafa Soner Acar
21.12.1998
I
Tepelere çıkınca birlikte,
Taşların arasından,
Kıvrıla kıvrıla akan sulara bakardı.
Onun gözleri sudaydı,
Benim gözlerim onda…
Ve su, onun gözlerinde akardı.
II
Nehirlerde yüzen büyüük
Nilüfer yapraklarını
Hatırlatırdı, lensleri bana.
Nehir gibi yeşil yeşil bakardı.
Oysa ben kahverengini
Daha çok severdim.
III
Bir elini göğsüne koyardı.
Gözlerini dikerek bardağın dibine,
Suyu heyecanlı heyecanlı içerdi.
Sanki dört-beş sene öncesinin
Çocukluk günlerini
Bardağının dibinde
Bulacakmış gibi.
Mustafa Soner Acar
04.08.1999
Pencereden bakarken geceleri,
Bir şiirimi mırıldan.
Hissederek tüm heceleri,
Bir şiirimi mırıldan.
Kafanı birşeye takmış isen,
Yok yere canını sıkmış isen,
Hayatından bıkmış isen,
Bir şiirimi mırıldan.
Tökezlersen vazgeçme.
Kendi kendinden kaçma.
İster güzel, ister saçma
Bir şiirimi mırıldan.
İnsan bu; unutur da, sever de,
Her gün uğrar bin derde…
Dertlendiğin her yerde
Bir şiirimi mırıldan.
Herkesten yok ise farkın;
Ne hep gül, ne hep yakın.
Acı söz söyleme sakın:
Bir şiirimi mırıldan.
İnsanları seversen,
Ne onlar suçlu, ne de sen…
Sevildiğini bilmek istersen
Bir şiirimi mırıldan.
Gün olur özlersen sesimi,
Dinle, tutup nefesini.
Sileyim kulaklarının pasını:
Bir şiirimi mırıldan.
Mustafa Soner Acar
01.11.1998
– Serdar Kahraman’ın anısına –
Bana içini döktüğü gecelerde
Dudakları titriyordu,
Elleri de…
Üzerinde durmadı.
Gözleri kan çanağına dönmüştü,
Kirpikleri dökülmüştü,
Aldırmadı.
Uykuları bozuldu,
İşinden geri kaldı,
Boşverdi.
Eziyet çekmeye razıydı,
Çekti de.
Hiçbirini takmadı kafaya,
Takmaz göründü, marifet saydı.
Ama…
Bir gün çilesi bitti.
Bana anlatacak birşeyi yoktu artık.
Utandı. Yüzüme bile bakamadı,
Yanımdan öylece geçip gitti.
Birgün gelip saadeti tadacağını
Ummuyordu aslında.
Kendisini de sevebilecek birinin olduğunu,
Hiç düşünmemişti.
Evet, öyle birisi vardı dünyada.
Daha onunla karşılaşmadan
Gerçekleşmesi,
Beni en çok üzen
Yönüdür, ölümünün.
Gidişi belli belirsiz, sessiz bir gidiş…
Ne yaşadığı, ne yaşamadığı belliydi.
Hiçbir şeyin zaten varamamıştı tadına,
Gündüzü gündüz, baharı bahar değildi.
Kim ne derse desin ben eminim:
Bu bir intihar değildi.
Mustafa Soner Acar
01.07.1999
Beklenir mi ayrılıkların yıldönümü?
Kaç yıl, kaç ay oldu terkedileli?
Seni mi düşünüp özleyeceğim ya da,
Hep böyle; ömrümün sonuna kadar?
Beni bırakıp giderken söylediğin doğru;
Evet, ‘umutlanmaya hakkım yoktu’ ama,
Unutmamaya hakkım var.
Mustafa Soner Acar
15.09.1998
Üzülme! Gün bittiyse gece başlar.
Aldırma, Ay battıysa da yıldızlar var.
Gökyüzü safir kadar mavi.
Bir bakarsın kara olur, gözlerin gibi.
Ya ben dururum, yahut zaman yavaşlar;
Bir ana bin özlem dolar geceleri.
Mustafa Soner Acar
01.01.2000
Sıra veda etmeye geldiğinde,
Bakışların neden firari?
Gurur yapmam gereken yerde,
Gözyaşlarım neden firari?
Gemileri yakıp geldiğimiz sahilden,
Tek kişilik sandallar dönüyor geri.
Nasıl yitirdik herşeyi, farketmeden;
Hangimiz mahkum kaldı, hangimiz firari…
Mustafa Soner Acar
01.03.2002
Uzaklaşan ayaksesleri gibi
Kar tıpırtıları camda.
Yalnızlık beni o zaman yıktı.
Mustafa Soner Acar
19.02.1999